şubat 2011, ev
GönüL söylüyor bedenimize ne yapması gerektiğini... Kulaklarımız, ayaklarımız, burnumuz, gözlerimiz... gönülün isteklerini karşılıyor koşulsuzca... İçimizden gelen ses en doğrusu ya hani; sanırım beyin işin içine girdiğinden, büyüdüğümüzden beri o iki hesaplaşmada yoruluyor bedenimiz. Gönülün tek doğrusu varken beyin onlarca alternatif sunuyor bize; olduğumuz yerde kalakalıyoruz.
GönüLü dinlemeli; önce yanlış gözükse de sonra doğru olacaktır; buna inanmalı. Beyindeki binlerce iğneyi iz bırakmadan çıkartmalı bir cerrah edasıyla; sadeleşmiş beyni de diğer duyularımızla beraber gönülün hizmetine sunmalı. Hem mutlu olmalı, hem mutlu etmeli...
Bu yolculuğa hemen çıkmaLı...
Kesinlikle...
YanıtlaSilHem mutlu olmalı , hem mutlu etmeli..
hemen hemen çıkmalı yola .. :))
Teşekküürlerrr çok güzell ( teşekkürü geçmişim diğer yorumumu sildim o sebep :) )
Çok haklısın Nihan'cım.. Hayatımızı önce karmaşıklaştırıyor sonra da çözmeye çalışıyoruz.İşlerin, olayların, hayatın içinde kaybolup gidiyoruz. Bu da anlamsız bir yorgunluğa dönüşüyor sonunda.
YanıtlaSilBen bu fotoğraftan senin kendi iğnelerini çıkardığını görüyorum, yazından da mutlu olduğunu anlıyorum. Hep böyle kal...
Beyaz bezdendir teni
YanıtlaSilYamalar her yerinde
Ve rengarenk iğneler
Saplanmış kalbine
Sahip olduğu güzel
Hipno-disk gözlerle
Erkekleri hemen
Alıyor etkisine
Çeşit çeşit zombiler
Hep etkisi altında
İçlerinden birinin
Memleketi Fransa
Ama voodoo kız lanetli
Hem de sonsuza kadar
Biri ona yaklaştığında
İğneler daha da derine batar
("Voodoo Kız" - Tim Burton)
elif; sen yola çık; bakalım nelerle karşılaşacaksın.
YanıtlaSilnesli; iğneleri çıkarmaya çalışıyorum ama daha başlangıç aşamasındayım, sağolasın..
maMbo JamBo; onun kalbine batanlar benim beynimde şu sıralar...