kasım 2010, diLayın buzdolabı köşesi
Benjamin Button gibi olabilsek yaşamımızın bazı zamanLarında...
Özellikle bayramLarda...
Bu birkaç gün içinde çocukluğumuza dönsek; bayramda çocuk olsak, yeni alınan ayakkabımızı yastığımızın altına koysak, sabah ezanla kalksak, namaz dönüşü kurbanı babamız kesse kahvaltıya kavurma yesek...Sonra büyükten küçüğe sıraya girsek ve eLLer öpüLse, harçLık şakaları yapıLsa...
Bu değerLeri kaybetmeden değerini biLsek...büyükLere gitmeyi angarya görmeden hayatın en güzeL birliktelikleri olduklarının farkına varabiLsek....
Bu bayram Benjamin Button olduk. İzninizLe biz memlekete gidiyoruz. Tam da yukarıda anlattıklarımı yapmaya...
mutLu bayramLar....
Pamukçuk koyunçuk ((: çok güzel bir bayram anlatısı resimde öyle ((:
YanıtlaSilhayırlı bayramlar ...
teşekkür ederim. sanada iyi bayramlar elifçim...
YanıtlaSilFotoğrafın da yazın da çok güzel olmuş. Beni de özendirdin eski günlere...Anlattıklarını yaşamak için doğru yere gidiyorsun. İnsan kaç yaşına gelirse gelsin anne ve babasının yanında her zaman çocuktur.
YanıtlaSilHepinizin bayramını kutluyorum, küçüklerin gözlerinden büyüklerinin de ellerinden öpüyorum. Sevgiler...
çok teşekkür ederim nesLicim...sen de kardeşini bağrına basıp çifte bayram kutlayacaksın...bayram neşeniz boL,size tadını çıkarmak kalıyor...sevgiLer..
YanıtlaSil