28 Mart 2011 Pazartesi

yeni site duyurusu

Merhaba;

Bloglar maalesef uzun süredir açılmıyordu biliyorsunuz. Bende bir web sitesi hazırlığına girdim ve bu sabah itibariyle aktifleştim...

http://www.fotografbalosu.net/

Yeni sitemin adı...Hepinizi oraya bekliyorum.
Eskisi gibi samimi bir diyalog kuralım istiyorum...

16 Mart 2011 Çarşamba

gökyüzünde sörf

Fotoğrafta yanılsamaları seviyorum; ama teknolojiyle yapılanlardan çok hayattaki bakış açılarından ortaya çıkanları...


Sizce neye benziyorLar ?


mart 2011, bostancı


Bana bu fotoğraflar paraşütten çok, sörfü hatırlattı...

Bir pazar günü veLi toplantısından çıkarak terapi için gittiğimiz sahilde benim için güzel bir süprizdi doğrusu...


not: başınızı kaldırın ve ensenizin ağrısına aldırmadan gökyüzüne uzun uzun bakın bu güzel bahar havalarında...Umut girecek gözlerinizden içeri, bana güvenin :)

12 Mart 2011 Cumartesi

yoL ayrımı


Fotoğraflar diLe geldi...




hayatım dümdüz gidiyor ne güzel, düşünmeden etmeden

derken


mart 2011


n'oldu şimdi yoL ayrımında mıyım? sağa mı gitsem sola mı?

sağ daha kalabalık sanki di mi?

 ben naparım bu durumda tersini mi yaparım acaba?



9 Mart 2011 Çarşamba

empati

Kızım doğduktan sonra daha bir farkına vardım; gelişim hızı olarak kız bebekler erkek bebekleri  geçiyor çoğu zaman... Kızlar daha önce yürüyor;  daha önce konuşuyor;  tuvalet alışkanlığını daha önce kazanıyor... Azimle ve hızlıca dünyada insan olmanın ilk gereklerini tamamlıyor...




Zaman geçtikçe ve ayıplar girdikçe kız bebeklerin hayatına; hayatla arasına da bir perde iniyor; ama az ama çok, mutlaka bütün kızlar nasipleniyor. Belki bir, belki iki adım geri çekilmek zorunda bırakılıyor. Geri çekilmeyen isimlerin başına başka sıfatlar ekleniyor.





Önce insanız hepimiz.


mart 2011



Empati yapabilirsek birbirimizle ilgili, karşımızdakine kadın ya da erkek olarak değil insan olarak bakabilirsek; fırsat eşitliği yaratılmış kadınların -bu fikirleri benimsemiş erkeklerle beraber- dünyayı iyileştireceğine şahit olabiliriz...

4 Mart 2011 Cuma

beş dakika daha...

mart 2011, ev

saat sabah sekizotuz...

ben: hadi kızım okul için giyineLim...
diLay: anne şu çizgifilm bitsin ondan sonra
ben: hadi kızım...
diLay: bu ayakkabıları çıkarmadan ama !
ben: ayakkabıyı çıkartmadan nasıl giydirebilirim seni dilay?
diLay: çıkartmak istemiyorum !
ben: hadi kızım...
diLay: sabahları bunlarla neden yürüyemiyorum zaten !
ben: dilaycım geç kalıyoruz...
diLay: okula gitmek istemiyorum, ayakkabıları çıkartmıycamm...
ben: ......

diLay: tamam beş dakika sonra
ben: tamam

ve mutlu son; diLay okuldaki kahvaltıya yetişir :)



2 Mart 2011 Çarşamba

nurseL efsanesi


Benim hayatımdan Nursel diye bir kız geçti...







Nursel ile 2000 yılında Darphane’ de bir sergi için buluşup yanyanayken -sonradan hep okuyalım diye- birbirimize yazdığımız mektuplardan
bende olanın bir böLümü:

“ mektup yazasım geldi kaç defa
Sonra
Kalemin ucuna takıldı kelimeler
Zaman geçti, çok zaman geçti
Geçtikçe bunca ?
Ben korkar oldum bu aralıktan
Tedirgin eden yokluğu
Yanyana gelemeyişimizin
Ama
Özlem
-hem üzen hem de güldüren anımsadıklarımla-
Toplamı
Kocaman bi sevgi
Işıltısı geçmiş günlerin
Kısa da olsa severim ben buluşmaları
Ve özlemiş gözleri...
Hep hatırlayalım diye
-bazen de unutmak için- biras
Bu kısa buluşma notları...”
....


Onbir yıl sonra kendisine yazılmış; karşılıksız yeni mektubumdur:         
           
Bu kısa buluşma notları ev ev gezer benimle
O temmuz günü daha dün gibi..
Hava güneşli, mekan mistik, sen ışıltılı...
Parasını, son kuruşuna kadar insanları ve kedileri mutlu etmek için harcayan ve
Bu sebeple eve dönüşte yürümek zorunda kalan sen...
Sürekli düşünen, fikir üreten kırmızı kahküllü saçlarının arkasındaki beyin...
Onu tanıyan herkesin en az bir kere peşinden gitmek istediği enerji...

Gürül gürül akan bir ırmak...


                               mart 2010, heybeliada



Bir yıl önce heybeliada da denize kavuştu ...

03 mart 2011